26 Kasım 2015 Perşembe

Şair sanatçımız, Yaşar...




Sevgili şair sanatçımız Yaşar'ımızla, 90'lı yıllarda, etkileyici seleninin[SELEN/SADÂ: Herhangi bir sesten farklı olan insan sesi],
zihnimizdeki ve gönlümüzdeki çok değerli şarkılarıyla yılların eskitemeyeceğini deneyimlediğimiz,
 
duygu ve kayıtlarla tanışmıştık. 

Birkaç yıl önce de katıldığımız felsefe toplantılarında,

tekrar ve daha yakından tanışma olanağı ve ayrıcalığını yaşadım.
Gıpta edenler/edecekler de ne kadar etse az olacaktır ama dostluğumuzu pekiştirme/derinleştirme fırsatlarını yaratmaya ve yaşamaya da devam ediyoruz. Yaşamımız boyunca da sürdürmeye devam edeceğizdir umarım.

Bu fırsata ve ayrıcalığa aracı olan tüm koşullara, 

alçakgönüllülüğü ve yakınlığıyla kendine daha da hayran ve özellikle beni kendine daha bir sevdâlı bırakan 
Yaşar'ım(ız)a ve onun gibi bir şair sanatçıyla yaşanan derinlikli dostluğun tadı ve ayrıcalığının yaşattığı mutluluğu anlatmama da ne kadar söz söylesem az, ne kadar söz söylesem çok olacaktır.

Sevgili Yaşar'ımızın, şairliğinde ve sanatçılığında, kendine, sanatına ve bize olan katkısında büyük etkisi olan, 

yaşamındaki çok önemli ve değerli bir tutumunu dasanırım katıldığı bir televizyon programındaki paylaşımından edindiğim çok değerli ve etkileyici bir bilgi olarak, -bilen bilmeyen herkes için- tekrar paylaşmış olayım. Özellikle ve yoğun olarak okul yıllarında ve o zamandan beri sürekli devam ettirdiği şiir okumalarını, her gün, evden çıkmadan önce, kapının yanında bulundurduğu şiir kitabından, bir şiir okumadan, evden çıkmıyor olmasıymış. Günlük yaşamında ve çalışmalarında yer alan müzik dinleme ve şiir okumalarının, bunca başarısındaki katkısının nasıl bu kadar farklı ve yüksek etkili olduğunun yanıtlarından birini daha anlamış oluyoruz. İnsanlığa ve duyarlılığa örnek olan bu tutumu için de tekrar tebrik ve teşekkür ediyoruz.

Yaşar'ımızı, yıllardır, çeşitli vesilelerle ve çeşitli ortamlarda dinleme fırsatı buluyoruz. Özellikle de çeşitli kayıt araçlarından dinliyorum. Dinledikçe de şarkı sözlerinin derinliklerine daha fazla dalış yapıyorum, daha kapsamlı çözümlemeler de oluşuyor.


Geçtiğimiz haftalarda şarkılarını tekrar tekrar dinlemeye devam ederken, 
sevdâ üzerine yazdığı şiir ve şarkı sözlerinden biri olan 
"Sevdâ, Sinemalarda"nın sözleri, 
öteki şarkılarına oranla çok daha fazla dikkatimi çekti.

İnsanlık tarihi boyunca, yaşamın, kişinin ve sanatın merkezinde olan, gündemden hiç düşmeyen, 

-karşılıklı/karşılıksız, koşullu/koşulsuz, beklentili/beklentisiz, anlaşılmış/anlaşıl(a)mamış, değeri bilinmiş/bilin(e)memiş- 
tüm sevdâ/aşk durumu/"öyküsü"/"sorunu" için yapılan açıklamaların ve aşk tanımlarının, şiir ve şarkılara konu olan sözlerin çeşitliliğine, 
sanatçı duyarlılığı ve gözlemleriyle, felsefi bir derinlik de katarak yazdığı bu şarkı ve şarkıdaki göndermelerini(ironileri) nasıl büyük bir incelikle işlemiş olduğunu, 
her bir sevdâlının, kendini sevdâlı zannedenlerin ve henüz yanından bile geç(e)memiş, sevdâdan nasibini al(a)mamış sevdâsızların durumlarına ve tutarsız "davranış ve tutumlarına" 
nasıl yanıtlar verdiğini de aşağıda birlikte inceleyelim...


Öncelikle, bu şarkının sözlerine dikkat çekerek ve şarkıyı tekrar dinleyerek anımsayalım...
[ Virgüllerin ve noktalamaların vurgularına özellikle dikkat çekerek!... ]




Sevdâ, Sinemalarda...



Kimi sevdâlar, aranır,

Hani, dağların ardında,

Kimi, sevdâya boyanır,

En umulmadık anında...



Kimi, 25'inde,
Kimi, bilmem kaçında...

Kimi, "yok" der, inanmaz,

Kimi, bulur, anlamaz...



(")Sevdâ

(")Uzak değil ki("),

(")Sevdâ(")...

(")Başucumuzda!(")...

(")Sevdâ(")...

"Pek Yakında!", (")sinemalarda(")...


Kimi, yellerde aranır,
Kimi, dağların ardında...
Kimi, yollarda aranır,
Kimi, yol ayrımında...

Kimi, 25'inde,
Kimi, bilmem kaçında...
Kimi, "Yok!" der, inanmaz,
Kimi, bulur, anlamaz...

Sevdâ...
Uzak değil ki,
Sevdâ...
Başucumuzda!...
Sevdâ...
"Pek Yakında!", sinemalarda...

Benim sevdâm... 
Cevap...
Bana, Sevdâ soranlara...
Benim Sevdâm,
Sanat...
Hattâ... Sinemalarda...

"Benim" sevdâm, 
Yarın...
"Benim" sevdâm, 
Öbür gün...
"Benim" sevdâm...
Başlar, yeniden, her gün!...




Bu sözlerdeki inceliklerin çeşitliliğini ve derinliğini,
sözlerin üzerinden, önümüzdeki günlerde yapacağımız görüşmemizin bazı ayrıntılarına da yer vererek 
paylaşmaya çalışacağım...


Sevgili Yaşar'ım(ız)la, bu şarkı sözlerini yazdığı dönemi ve koşulları dinlemek üzere ve ilk olarak Yaşar'la paylaşacağım değerlendirmelerimi, Pazartesi günkü buluşmamızdan sonra yazacağım.


Bu arada, siz de bu sözlerdeki kendi duygu ve düşüncelerinizi, genel ve/veya özel tüm değerlendirmelerinizi ve paylaşımlarınızı, varsa Yaşar'a soracağım sorulara ek sorularınızı, aşağıdaki Yorumlar bölümüne yazabilirsiniz...


Yaşar'ım(ız)la, yaşayan ve yaşatan, koşulsuz saygı, sevgi ve sevdâlarınızda buluşmak üzere...

İbrahim Zaman'la da ayrı bir fotoğraf buluşması daha...



Bugün [08 Kasım 2015, Pazar],
Gezginler Derneği üyeleri ve konukları olarak,
Sayın İbrahim Zaman ustamız ile daha önce de çok kez birlikte olduğumuz ve uzun zamandır beklediğimiz bir "Fotoğrafçılık Atölyesi" çalışmasını daha gerçekleştirdik. Siz de, yetmeyeceğini anlayacağınız bir örnek olarak şu çalışmasını izleyebilirsiniz...






Fotoğrafla uğraşan kişilerin, temel bir kaynak eser niteliğinde olan, "Fotoğraftaki Pratik Öneriler" kitabını da okumalarını ve çalışmalarını öneririm.


Işığın ve fotoğrafın çok değerli sayılı ustalarından olan İbrahim Zaman'a, bize sunduğu teknik bilgileri, paylaştığı deneyimleri, çok değerli fotoğrafları ve yayınları için
teşekkür ediyorum/z... 

Orhan Kural hocamıza da bu paylaşımın gerçekleşmesine aracı olduğu için ve 

emeği geçen tüm (yönetim kurulu) üyelerimize de teşekkür ediyoruz...

Sayın İbrahim Zaman hakkında daha fazla bilgiyi,
şu sayfasını ziyaret ederek, aşağıdaki söyleşisinde ve Youtube'daki çeşitli videolarını da, adıyla arama yaparak bulabilirsiniz...