9 Ocak 2015 Cuma

KİŞİ/BİREY ve/değil/yerine KAVRAM/DURUM/OLAY


Bazı durumları yaşayan/deneyimleyen değil o durumu kim yaşarsa yaşasın, 
aynı süreç ve sonucun deneyimlenebilecekleri esastır, önceliklidir! Kavramlar, durum ve olaylar, hepimiz için ortak ve eşit bir konumdadır. Olaylar, gereksinimler, kişilere göre değil konulara, durumlara göre değerlendirilmek zorundadır.

Günlük yaşamdaki durumları, kişiler üzerinden değil ortak konularla, kavramlarla, olaylarla ya da düzenin geliştirilmesi için düşünmek ve konuşmakla başlamak durumundayızdır.  Öncelikli olan da kişilerden hareket ederek değil hepimiz için geçerli olan noktalardan yola çıkmaktır.

Dolayısıyla, "kime göre", "bana göre" sözlerinden, "sen-ben dili" içinde oluşan/oluşacak çatışma ve didişmelerden uzak durarak, ortak alanın/konuların öncelikli kılınması, o ortak alandaki paylaşılabileceklerin, yaşanabileceklerin dikkate alınması ve bunun öncelikli olduğunu sürekli anımsayarak/anımsatarak, kavramları/olayları öncelikli kılacak bir dil kullanmak zorundayızdır.

Kişiler arasında kıyas yapmadan, köktenci ve toptancı yaklaşmadan, genellemeden, indirgeyici ve özdeşleştirici tutumlar sergilemeden, saldırmadan ve içi tamamen boş "söz"ler söylemeden, kavramların bize değil bizim kavram, olay/olgu ve durumlara bağlı olduğumuzu anımsayarak düşünmemiz ve hareket etmemiz gerektiğinin bilinci ve isabetlilikleriyle yaşamayı yeğlememizin süreç ve sonuçları da istediğimiz/beklediğimiz gibi hepimizin koşul ve çıkarlarına uygun olacaktır.

Kişiyi, kavramsallaştırma! Kavramı, kişiselleştirme!
[ GENEL ile ÖZEL'i de karıştırma! ]



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder