12 Ocak 2015 Pazartesi

ZİRVELERİ/Nİ


[MAALESEF]

ŞEFKÂTSİZLİĞİ/MİZİ, ANNEDE/N ÖĞREN/DİK
ANLAYIŞSIZLIĞI/MIZI, BABADA/N ÖĞREN/DİK
ÖTEKİLEŞTİRME/MİZİ, KARDEŞLERDE/N ÖĞREN/DİK
UZAKLIĞI/MIZI, YAKINLARIMIZDA/N ÖĞREN/DİK

ACIMASIZLIĞI/MIZI, KADINLARDA/N ÖĞREN/DİK
TAKINTILARI/MIZI, ERKEKLERDE/N ÖĞREN/DİK
KEYFİYETİ/MİZİ, EŞEŞEYSELLERDE/N ÖĞREN/DİK

SEFİLLİĞİ/MİZİ, ZENGİNLERDE/N ÖĞREN/DİK
KAYITSIZLIĞI/MIZI, ÜNLÜLERDE/N ÖĞREN/DİK

İKİYÜZLÜLÜĞÜ/MÜZÜ, POLİTİKACILARDA/N ÖĞREN/DİK
SAPLANTILARI/MIZI, BAŞ(BA)KANLARDA/N ÖĞREN/DİK

DİNSİZLİĞİ/MİZİ, DİN(İ)DARLARDA/N ÖĞREN/DİK
TUTARSIZLIĞI/MIZI, HOCALARDA/N ÖĞREN/DİK
ZEVZEKLİĞİ/MİZİ, AYDINLARDA/N ÖĞREN/DİK

SİNSİLİĞİ/MİZİ, TÜCCARLARDA/N ÖĞREN/DİK
DEDİKODUCULUĞU/MUZU, ESNAFTA/N ÖĞREN/DİK
İLGİSİZLİĞİ/MİZİ, BİLGİSAYARCILARDA/N ÖĞREN/DİK
DEĞERSİZLEŞTİRMEYİ/MİZİ, GAZETECİLERDE/N ÖĞREN/DİK

AKILSIZLIĞI/MIZI, BİLİM İNSANLARINDA/N ÖĞREN/DİK
YÜZEYSELLİĞİ/MİZİ, FELSEFECİLERDE/N ÖĞREN/DİK
DUYARSIZLIĞI/MIZI, SANATÇILARDA/N ÖĞREN/DİK

SAYGISIZLIĞI/MIZI, YAYADAN ÖĞREN/DİK
DİKKATSİZLİĞİ/MİZİ, ONDAN ÖĞREN/DİK
ÖZENSİZLİĞİ/MİZİ İSE SENDEN ÖĞREN/DİK

DİDİŞME/MİZİ, KOMŞUDAN ÖĞREN/DİK
SATAŞMA/MIZI, ARKADAŞTAN ÖĞREN/DİK
KAVGAYI DA, TARAFTARLARDA/N ÖĞREN/DİK

[FAKAT/YERİNE]

BARIŞI, HALKTA/N ÖĞREN/DİK

BAYRAMI, ÇOCUKLARDA/N ÖĞREN/DİK

DENGEYİ, DOĞADA/N ÖĞREN/DİK

KENDİMİZİ, EVRENDE/N ÖĞREN/DİK



Sürekli/doğrudan erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/32793
 ]



TÜMÜYLE HAZ >< TÜMÜYLE YARAR/ÇIKAR


Tümüyle haz, yarardan/çıkardan vazgeçmeyi; tümüyle yarar/çıkar, hazdan vazgeçmeyi gerektirir. 

Dolayısıyla, hem haz, hem de yarar, ne haz, ne de yarar; dengelisi olarak da, biraz haz, biraz da yarar üzerinden düşünülebilir, hareket edilebilir fakat [0-1 şeklinde "ya / ya da" ile] biri birine, tercih edilemez ve/veya üzerine inşâ olunamaz/olunmamalıdır!




ACI DUYABİLEN ve/değil/yerine/||/<>/>/< (KENDİ)/(ONUN/ÖTEKİNİN) ACISINI DUYABİLEN




Kendi acısını duyabilene, canlı; 


kendi acısıyla birlikte onun/ötekinin acısını da duyabilene ise İNSAN denir.








YERLEŞİK ile/ve/<> GEZGİN


İnsanlığın gelişimi ve dünya tarihi, bulunduğu olanakları[yer/bölge/koşulları], yeterli gören kişi/ler ile daha da ileriyi[öteyi/yukarıyı] düşünen, merak eden, isteyen/ler arasındaki ilişki[birlik/telik ya da çatışma] ile süregelmiştir.

Bu durum ve süreç, dünya ne kadar daha devam edecekse, en başta, felsefede, bilimde ve sanatta olmak üzere, o kadar daha aynen devam edecektir. Herhangi iki kişi arasında, erkek-kadın, ebeveyn-çocuk, yaşlı-genç, bilen-bilmeyen, zengin-fakir gibi, "doğu"-"batı" gibi her türlü ayrışma ve çatışma ile hem birbirlerini geliştirecek, hem de engel olacaklardır.

Aslolan ve anlaşılması gereken de şu ki, bu devinim/döngü, hiçbir zaman ve koşulda sonlan(a)mayacağından dolayı, bu süreçteki "zorlukların"/uğraşıların, yaşamın [ve anlamının], insanlar arasında değil doğayla/fizikle olduğunu anımsayarak, paylaşım ve dayanışma içinde, bilgilerimizi, farkındalıklarımızı paylaşarak ve ümit aşılayarak sürmesi gerektiğidir.

[ Başkalarından/dışarıdan, hazır gelmesini değil kendim(iz)den başlay(/t)arak! Şimdi, burada ve içinde bulunulan, yeterli/yetersiz, "olumlu/olumsuz", tüm koşullarda! Vazgeçmeden, ertelemeden, üşenmeden!]




KÖMÜR değil/yerine/>< ÖMÜR


Kömür gibi bir hiç uğruna, yüzlerce güzelim kömür gözlümüzün, gözlerinin pırıltılarını ve gölgelerini kalbimizde yaşatmaya devam edeceğiz!

Bir şeylerin ihtirası yüzünden, ölmeden önce ölemeyip işçilerin ölmesine göz yumabilenler içinse, ne desek az, ne desek çok olacağından ve onların da sonlarının, gölgeleriyle ortada olduğunu anımsamamız, belki bir nebze daha teselli olabilir ümidiyle...

:( ((((

"Küçük insanların, gölgeleri büyüdükçe, güneş, batıyor demektir."



( 14 Mayıs 2014 )





9 Ocak 2015 Cuma

Yaş(lar)ımız...


1. Temelde/öncelikle, hiçbir yaşımız yok(tur)!

2. Çevrenin, öteki kişinin algıladığı/yorumladığı yaş.

3. Duyumsanan/hissedilen/düşünülen/istenilen yaş(lar). [Zihin yaşı, enerji yaşı, coşku yaşı vs. gibi.]


4. Yoğunluk yaşı. [Deneyim ile, yaşamın getirdikleri ile gelinen yaş.]


5. Ön kabul olarak, bazı açılardan algıda/yorumda ilişkilendirilmeye "yarayan" kayıt/"doğum" yaşı.


6. Sabitlenmiş, belirli bir yaşta durdurulmuş yaş.

( Kişilerin yaşı, arada belirli bir yakınlık, sohbet/muhabbet, hukuk olmadıkça, sorulmaması gereken sorulardan biridir.[Bay/Bayan fark etmez!] Kişi, kendi paylaşmak istediğinde öğrenilecek bir konudur/ayrıntıdır. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır. )



KAFKASLAR'DA YAŞLAR: 0-40 ve 40-70 ve 70-110 ve 110 ve üzeri
( Çocuk. VE Delikanlı. VE Olgun. VE Yaşlı. )
( Özellikle cirit oyunlarında uygulanır. )





Hiç Kimse...


* Varoluşundan şüphe edemez ve varoluşunu inkâr edemez.


* Kendisi için rahmet okuyamaz.


* Dirseğini yalayamaz.


* Gölgesinin dışına zıplayamaz.


* Ayak parmaklarından birini ötekilerden ayrı olarak bükemez.
[ Biri bükülmek istendiğinde hepsi bükülür. ]


* Duymak istemeyen kadar sağır, görmek istemeyen kadar kör, 
anlamak istemeyen kadar âciz, yapmak istemeyen kadar âtıl olamaz!


* Yalnızken, dengede değildir.


* Üçüncü kişi olmayı kabul etmez/edemez!
[ Üç kişi biraradaysa, bir kişi orayı terk etmelidir! ]


* 'nin terazisi, bir başkasını tartmaya yetmez!


* Bulunmaz Hint kumaşı değildir!